© Manisa Manşet Gazetesi

“Karun” denen kişi Manisalı Kroisus’muş!

 

“Karun gibi zengin” deyimine ilham veren ve Kur’an-ı Kerim’de adı geçen Karun’un, Manisa’da hüküm süren Lidyalıların kralı Kroisos olduğu belirtildi. Tarihçi İpek Akgül, Kroisos’un parayı ilk icat eden ve kullanan Lidya kralı olduğunu, Hazreti Musa zamanında yaşadığı ve fakirlere yardım etmediği için eleştirildiğini söyledi. 

Çok zengin kişiler için kullanılan “Karun gibi zengin” deyimi, Manisa topraklarında hüküm sürmüş olan bir Lidya kralından çıkmış. Tarihçi İpek Akgül, Deyime ilham veren Kroisos’un M.Ö. 566 yılında 35 yaşında Lidya kralı olduğunu ve kendi adına ilk altın para basan kral olarak tarihe geçtiğini söyledi. Akgül, “Kroisos, tarihte parayı icat edip ilk defa para kullanan kral olarak bilinir ve hala dünyanın en zengin insanı olarak anılır. Parayı bularak tüm insanlığa ün salan ve bir devrin kapanmasına yol açan Lidyalıları, Paktalos Deresi kenarında yer alan altın rezervleri zengin konuma getirmiştir. Son Lidya Kralı Karun (Kroisos-Krezüs) M.Ö. 560-540 yılları arasında Lidya’yı yönetmiş ve ününe ün, zenginliğine de zenginlik katmıştır. İyonya’da Yunanlıları yenmiş, Ephesos’u (Efes) ve diğer kentleri alarak İyonya’nın fethini gerçekleştirmiş, bu nedenle çok büyük bir zenginliğe de sahip olmuştur” dedi.

KUR’AN’DA DA GEÇİYOR: YERİN DİBİNE GEÇİRDİK!
Karun, Kur’an-ı Kerim’de de bazı ayetlerde geçiyor. Hazreti Musa döneminde yaşayan Karun, çok zengin olmasına rağmen fakirlere yardım etmediği için Hazreti Musa’nın bedduasına uğramış, sonunda da helak oldu. Karun’dan, Kur’an-ı Kerim’in bazı ayetlerinde şöyle bahsediliyor: “Karun, Firavun ve Hâmân’ı da helâk ettik. Halbuki Mûsâ onlara apaçık mûcizeler getirmişti. Fakat onlar ülkede büyüklük taslayıp insanları ezmeye devam ettiler. Neticede onlar da, azabımızdan kaçıp kurtulamadılar (Kasas 39). Karun, Mûsâ’nın kavmindendi. Fakat Firavun’la işbirliği yaparak onlara zâlimce davranıyordu. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki sadece anahtarlarını taşımak bile güçlü kuvvetli bir cemaate zor geliyordu. Kavmi kendisini şöyle ikaz ediyordu: Şımarma! Şüphesiz Allah şımaranları sevmez (Kasas 76)! Sonunda biz Karun’u da, evini barkını da yerin dibine geçiriverdik. Öyle ki, artık Allah’a karşı ona yardım edebilecek hiçbir grup yoktu. Pek tabiî kendi kendine yardım edecek durumda da değildi (Kasas 81). HABER MERKEZİ

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER