© Manisa Manşet Gazetesi

Poyraz Köyü tarihi ve doğal güzelliği ile ilgi görüyor

 

Salihli'ye bağlı Poyraz Köyü tarihi yapıları ve doğal güzelliği ile dikkat çekiyor. Köprüler, su kemerleri, cumbalı evler, taş döşeli kanalizasyonlu sokaklar, medrese ve çeşmeler Poyraz Köyü’nün tarihi ve kültürel dokusunu ortaya koyuyor. Köyün doğusundaki su kemeri, bölgede örneği olmayan bir eser olarak değerlendiriliyor.

Poyraz Köyü’nün tarihteki yeri ve önemi konusunda açıklamalarda bulunan Tarihçi İpek Akgül, “1530’larda Adala Kazası’na tabii bir köy olan Poyraz, Nardı’nın yerini almış on bir köyle birlikte 1570’lerde nahiye merkezi olmuştur. Köprüler, su kemerleri, cumbalı evler, taş döşeli kanalizasyonlu sokaklar, medrese ve çeşmeler mahallenin merkezlilik durumunu ortaya koymakta. Poyraz Köyü’nün Camisi de ‘ben buradayım’ der gibi durmaktadır. Köyün hemen doğusundaki su kemeri, bölgede tek örnektir” dedi.

İLKOKUL 1896 YILINDA AÇILDI
1570’lerde nahiye merkezi olan Poyraz’ın, köprüler, su kemerleri, cumbalı evler, taş döşeli kanalizasyonlu sokaklar, medrese ve çeşmeler ile merkezi konumunu ortaya koyduğunu belirten Tarihçi İpek Akgül, sözlerini şöyle sürdürdü: “3. Selim ve 2. Mahmut’la başlayan aydınlanma çağındaki ıslahat hareketleriyle birlikte batı tipi eğitim kurumları da kurulmaya başlanmıştır. Poyraz da  bu etkiye uzak kalmamış ve etkisi hemen kendisini göstermiştir dönemde birçok yerde görülmeyen batı tipi okullaşmayı Poyrazda  anında görüyoruz. Bu da poyrazda ki kültürel ve ekonomik canlılığı gözler önüne sermektedir. Poyraz eski okulunun tabelasında, Rumi1312-Miladi 1896 tarihinde hizmete girdiği ve Poyraz Mektebi- İbtidaiyesi yazıldığı görülmektedir. Bugünkü anlamı poyraz ilkokuludur. Medreseye alternatif açılmıştır.

CAMİSİNİN YAPIM TARİHİ BELLİ DEĞİL
Poyraz Köyü eski bir Türk yerleşim yeri olmasına camisi de ‘ben buradayım’ der gibi seslenmektedir. Ne zaman yapıldığını bilen yoktur. Bir kitabeye de rastlanmamıştır ya da tarih soyguncuları tarafından çalınmıştır. Bilemiyoruz. Ben bir bilene de rastlamadım. Rumi 1299-Miladi 1889 yılında tamir edildiği bilinmektedir. Çocukluğum da camiinin kuzey ve batısında eski kullanılmayacak durumda çeşitli odalar ve bitişik güney ucunda kullanılır durumda muhtar odası mevcuttu. Bunların poyraz medresesinin kalıntıları olduğu söyleniyordu. Söylenti Selçuklu yerleşim geleneğiyle örtüşmektedir. Çünkü Selçuklularda ve Osmanlı  kültürel kurum ve müesseseler ile eğitim kurumları, ya camiinin bahçesinde veya bitişik şekilde yerleştirilmiştir. En son bitişikteki muhtarlık binası da 1980’li yıllarda çıkan yangında kül olmuş. Muhtarlıkta bulunan v e bulunması gereken tarihi defter ve belgelerde böylece yanmış koca bir tarih yok olmuştur.

SU KEMERİ BÖLGEDEKİ TEK ÖRNEK
Köyün hemen doğusundaki su kemeri, Salihli bölgesindeki tek örnektir. Günümüze kadar ayakta kalmayı başarmıştır. Roma İmparatorluğu döneminde şehir büyüdüğü için Lidya Devleti döneminde döşenen toprak künklerin yetersiz kalması nedeniyle su kemeri yapılmış. Narlı veya Daldis şehri büyük depremler sonucu oturulamaz hale gelmesine rağmen Sağlam çıkmıştır.  Kitabesinde okunabildiği kadarıyla sahibü’l – hayrat ve’l-hasenat -el hac Ali Ağa/sene 131 yazmaktadır. Antik daldis(nardı) yerleşimine su götürdüğü söylenen su kemerinin bu kitabeye göre 1890’lı yıllarda onarılmış olabileceği akla gelmektedir. Kare kesitli ayaklardan bir bölümü ile kemerli düzenlemeden altı gözün bugüne kalabildiği su kemeri  bölgede korunması gerekli en önemli kültür varlıklarından biridir. HABER MERKEZİ

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER