Manisa
30 September, 2024, Monday
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

İdare Mahkemesi’nden doğayı kurtaran karar


İdare Mahkemesi’nden doğayı kurtaran karar

Ege Bölgesi’nin en önemli su kaynaklarından biri olan ve kısa süre öncesine kadar 101 farklı türden 20 binden fazla kuşa ev sahipliği yapan bir kuş cenneti olan Marmara Gölü, yanlış politikalar ve ilgisizlik nedeniyle yok oldu. Tarıma açılan göl tabanında traktörler çalışırken, her yıl binlerce kilometre uzaktan gelmeye devam eden binlerce göçmen kuş bu manzara karşısında şaşkın. Manisa 2. İdare Mahkemesi doğanın imdadına yetişti ve bölgenin tarım alanı ilan edilmesi kararının yürütmesini durdurdu.

Marmara Gölü kısa süre öncesine kadar leylek, tepeli pelikan ve karabatak gibi nesli tehlikede olan 101 farklı türden 20 bin su kuşuna ev sahipliği yapıyordu. Ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca 'Ulusal Öneme Sahip Sulak Alan' olarak tescillenen göl, kısa süre önce gölü besleyen kaynakların İzmir’in içme su projesi çerçevesinde kesilmesi ve çevresel etkenler nedeniyle kurumaya yüz tuttu. Göl tabanında bir anda izinsiz şekilde birçok kişi tarım yapmaya başladı. Bunun üzerine ilgili kurumlar devreye girdi ve gölün 28 bin dekarlık tabanı tarım yapmak üzere Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne (TİGEM) tahsis edildi.

MAHKEME İNSANLARI VE KUŞLARI SEVİNDİRDİ
Göz göre göre yok edilen Marmara Gölü’ne diğer yandan her yıl binlerce göçmen kuş gelmeye devam ediyor. Ancak sulak cennetleri yerine traktör sesleriyle dolu kuru topraklar karşısında onlar da neye uğradıklarına şaşırıyor. Bölgedeki köy sakinleri ve çevre gönüllüleri, doğanın böylesine katledilmemesi için uzun süredir mücadele ediyordu. Bu çerçevede gölün tarım arazisine dönüşmemesi için yargı süreci başlatıldı. Manisa 2. İdare Mahkemesi, bölgede incelemelerde bulunan bilirkişi raporları doğrultusunda köylüleri haklı buldu. Bölgenin tarım alanı olarak kullanılması ve doğasının yok edilmesine ilişkin kararın yürütmesini durdurdu.

BİLİRKİŞİ RAPORLARI: EKOSİSTEM YOK OLUR
Sivil toplum kuruluşları ve Tekelioğlu Köyü sakinleri tarafından, Marmara Gölü’nü tarım alanına dönüştüren Manisa Valiliği, DSİ Genel Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) arasında imzalanan iş birliği protokolüne ve sulak alan sınır revizyonu kararına karşı açılan dava sonuçlandı. Bilirkişi raporları, alandaki uygulamaların Marmara Gölü sulak alan ekosistemini yok edeceğini, bu uygulamalar yerine alana su sağlanırsa bölgenin sulak alan ve göl niteliğini kazanmaya elverişli olduğunu ortaya koydu. Bunun sonucunda, Mahkeme davaya yönelik yürütmenin durdurulması kararını verdi.

ÇEVRE KANUNUNA UYGUN DEĞİL
01 Temmuz 2024’te mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda, Marmara Gölü’nün ilgili faaliyetler ve doğal etkenler neticesinde tekrardan sulak alan ve göl niteliğini kazanmasına elverişli olduğu, protokol kapsamında göl havzasında yapılması öngörülen tarımsal faaliyetlerin gelecekte gölün tekrardan sulak alana dönüşmesi ihtimaline olumsuz bir etkisinin olacağı, söz konusu göl havzasında yapılacak tarımsal faaliyetlerin göl havzasına, yeraltı sularına ve yüzeysel sulara, göl havzası ve çevresindeki canlı yaşamına olumsuz etkisinin olacağı, ilgili protokol ve komisyon kararının 2872 sayılı Çevre Kanunu ve İlgili Yönetmelikler ile sair mevzuata uygun olmadığı kanaatine varıldı.

YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI ALINDI
Mahkeme, sulak alanların öneminin üzerinde duran bilirkişi değerlendirmeleriyle birlikte, iklim değişikliği nedeniyle yağışsız günlerin arttığını, normal yağışların azaldığını ve şiddetli yağışların arttığını, bu durumun sonucu olarak acil durumlarda göl alanına ihtiyaç duyulabileceğini; tarım faaliyetleri için kullanılacak kimyasallar ve yapılacak faaliyetlerin, sulak alana zarar verebileceğini, gölün tarım alanına dönüştürülmesinin, sulak alanların ekolojik bütünlüğünü, dengeleyici yapısı ile ekosistem yapısını bozabileceği değerlendirmelerine dayanmış, Marmara Gölünün Revize Sulak Koruma Bölgeleri sınırlarının onaylanması ve uygulanmasına ilişkin Ulusal Sulak Alan Komisyonunun kararının ve kararın dayanağını oluşturan 04.11.2022 tarihli “Marmara Gölü Sulak Alanı Rehabilitasyonu Üzerine İş Birliği” protokolüne ilişkin işlemlerde hukuka uygunluk bulunmadığını tespit etmiş, dava konusu işlemin uygulanması halinde, belirtilen alanda yukarıda detaylıca izah edilen çevresel etkilerde göz önünde bulundurulduğunda, telafisi güç ya da imkansız zararlar meydana getireceği gerekçesiyle işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.

İZMİR’İN SU İHTİYACI GÖLÜ KURUTTU
Salihli Çevre Derneği Başkanı Erdem Durmaz, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede şöyle konuştu: “Efem Çukuru, Gördes Barajı ve Marmara Gölü. Aslında her şey İzmir’in su ihtiyacının karşılanması ile başladı. Çamlı Barajı bu iş için en uygun kaynaktı. Ne yazık ki Efem Çukurunda ki siyanürlü altın madeni çalışmaları buna engeldi. Yerel halk,  çevre ve ekoloji örgütlerinin tüm uyarıları dikkate alınmadı ve yanlış adımlar atılmaya başlanmıştı. İzmir’in su ihtiyacı karşılanmalıydı. En yakın havzadan su transferi gündeme geldi. Gediz Havzası’nın suyunu almak; Marmara Gölü’nü besleyen kaynaklardan Gördes Çayı üzerine kurulacak olan bir baraj sorunu çözebilirdi. Bilim insanları buraya kurulacak olan barajın su tutmayacağını fay hattı üzerinde olduğunu;  ekolojistler eko sistemin bozulacağını belirtseler de baraj yapımı gerçekleşti. Anlaşmaya göre tutulan suyun bir kısmı İzmir’e bir kısmı da Göle verilecekti. Ne barajda su tutuldu ne de Marmara gölüne su verilebildi. İzmir halkı içmedikleri suyun bedelini faturalarında öderken bölge haklı ve sistemden beslenen tüm canlılar zarar görmeye başladı. Marmara Gölünü besleyen kaynaklarından biri olan Demirköprü Barajı su seviyesi düşük bahanesiyle, Ahmetli regülatörlerinin motorları çalındığı bahanesiyle göle su verilemez oldu. Bir de yağışların azalması. Böylece bölgedeki ekosistem çöktü. Manisa Valiliği ulusal ve uluslararası sözleşmeleri dikkate alıp önlemler alacağı yerde 04 Kasım 2022’de Devlet Su İşleri, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile Marmara Gölü Sulak alanı Rehabilitasyon Üzerine İş Birliği Protokolü imzalandı. Yapılan yanlışlık yetmiyormuş gibi protokol uyarınca tarım alanları dışında ayrılan göletin suları da Bozdağlardan getirilecek Gediz nehrini besleyen diğer su kaynakları ile gerçekleşecek.

MADEN SAHALARI BÖLGEYİ OLUMSUZ ETKİLİYOR
SS Gölmarmara ve Çevresi Su ürünleri Kooperatifi, çevre halkından kişiler, Doğa Derneği, WWF-Türkiye,  Salihli Çevre Derneği ve bir kaç üyesi,  Akhisar Çevre Derneği, Manisa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Çevre Derneğiyle birlikte dava açıldı. 25 Mart 2024 tarihinde bölgede bilirkişi heyeti incelemelerde bulundu. Bilirkişi raporu uygulamaların yasalara aykırı olduğu sonucuna vardı. Mahkeme heyeti de gerçekleşen işlemin yürütmesinin durdurulması kararını verdi. Dileriz nihai karar da yaşam alanlarımızın lehine gerçekleşir. Altın madenciliğinin önlenemez sonuçları ve atılan ilk yanlış adımın Gediz havzasındaki tüm canlıları ve dolayısıyla güzel yurdum ve insanları üzerindeki etkilerini yaşıyoruz. Bizler haklıyız. Ranta ve talana karşıyız, kazanacağız.”

GEDİZ HAVZASI VE MARMARA GÖLÜ YAŞAMALI
Salihli Çevre Derneği Avukatı Yıldıray Çıvgın konuya ilişkin “Marmara Gölü’nün Tarım İşleri Genel Müdürlüğü tarafından tarıma açılmasına ilişkin açılan davada yapılan keşif sonucunda, bilirkişi raporunun projenin kamu yararına aykırı olduğunu belirtmesi üzerine İdare Mahkemesince yürütmeyi durdurma kararı verildi. Bu karar Marmara Gölü’nü kurtarmak için önemli bir hukuki kazanımdır. Umarız mahkeme de nihai kararında söz konusu projeyi iptal eder. Biz Salihli Çevre Derneği olarak Gediz Ovasını Marmara Gölü’nü yaşatmaya, ovamızı savunmaya devam edeceğiz” dedi.

GEREKEN SU GÖRDES BARAJINDAN AKTARILMALI
Doğa Derneği Hukuk Danışmanı Av. Özlem Altıparmak ise “Marmara Gölü, ulusal öneme haiz bir sulak alan. Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’ne göre, sulak alanlarda tarım yapılamaz, kurutularak arazi kazanılamaz. Bu nedenle hem uzman kuruluşlar, hem yerel sivil toplum örgütleri hem de yöre insanıyla birlikte davalarımızı açtık. Bugün verilen karar, ulusal ve uluslararası mevzuatlarla korunan bir alan için beklediğimiz bir sonuçtu. Bir an önce TİGEM’in alandaki faaliyetlerinin sonlandırılması ve göle gereken suyun, Gördes Barajı ve besleme kanallarından aktarılmasını bekliyoruz” diye konuştu. HABER MERKEZİ

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!