MANİSA’NIN İLK ÖZEL MÜZESİ ÜNVANINI ALDI

Manisa’nın ilk tescilli müzesi olan ve Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) bünyesinde hizmet veren Hafsa Sultan Şifahanesi Tıp Tarihi Müzesi yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri oldu. MCBÜ Rektörü Ahmet Ataç, müzenin bu yıl içinde yaklaşık 150 bin kişi tarafından ziyaret edilmesini beklediklerini söyledi.
Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Ayşe Hafsa Sultan tarafından yapımına başlatılan Sultan Camii ve Külliyesine 1539 tarihinde eklenen Darüşşifa 2013 yılında Manisa Celal Bayar Üniversitesi tarafından müze haline getirildi. Osmanlı döneminde yüz yıllarca şifahane olarak kullanılan tarihi yapı 9 yıldır tıp tarihi müzesi olarak hizmet veriyor. Müzede Osmanlı döneminde tıp alanında kullanılan aletler ve ilaçlar sergileniyor.  Mesir macunu hazırlanışı ve ameliyatların bal mumu heykellerle anlatıldığı müzede yazma eserler de göze çarpıyor.  Akıl hastalarının el işleri, müzik ve su sesiyle tedavisinin yapıldığı tarihi binayı ziyaretçiler müzik eşliğinde ücretsiz olarak gezebiliyor.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Ahmet Ataç, şifahanenin 2010 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden üniversiteye geçtiğini ve 2013 yılında ise tarihi binayı müze olarak hizmete açtıklarını belirtti.
Ahmet Ataç,  tarihi yapının 2021 yılının Ekim ayında Manisa’nın ilk özel müzesi olarak tescillendiğini aktardı.
Bu sene müzeyi yaklaşık 150 bin kişinin ziyaret etmesini beklediklerini ifade eden Ataç, ayrıca tarihi şifahanenin üniversite tarafından düzenlenen,  hekimleri ve vatandaşları buluşturan Sağlıklı Çarşamba programına ev sahipliği yaptığını dile getirdi. 
Müze hakkında bilgi veren Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Ahmet Ataç, “Türkiye Cumhuriyeti devleti asırlar öncesine dayanan insanla kadim bir kültür medeniyetinin mirasını ve sorumluluğunu üzerinde taşıyan bir devlet. İçerisinde bulunduğumuz alan geçmişte modern ve kimyasal ilaçların yapılamadığı dönemde bitkilerle ilaçların yapılarak hala şifasını aldığı bir alan. Hafsa Sultan Şifahanesi olarak adlandırılan Kanuni’nin burada yetişmesi ve Kanuni’nin annesinin de burada ikamet ederek halka hizmet sunmasının temeline dayanıyor. Dönem içerisinde bahar ile birlikte yaşanan sağlık sorunlarının giderilmesine yönelik Merkez Efendi’nin burada hazırladığı 41 çeşit baharattan oluşan mesir macunu olarak adlandırdığımız yaklaşık 500 yıldır bu geleneği devam ettirdiğimiz ve nevruz gününde halka şifa olsun diye dağıtılmasında vesile olan bir alandayız. Dünden bugüne bu kültür devam etmiş. İçinde bulunduğumuz şifahanede bu sağlık alanında hizmet ederken bununla birlikte su ile müzik ile akıl ve ruh sağlığı hastalarının tedavisi bulunduğumuz alanda gerçekleştirilmiş” dedi.

MANİSA’NIN İLK ÖZEL MÜZESİ ÜNVANINI ALDI
Tarihi yapının 2010 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden üniversiteye  geçtiğini belirten Ahmet Ataç, “Tarihi yapı 2013’te bu şeklini aldı.  2021 yılının Ekim ayında da Manisa’nın ilk ve tek tescilli müzesi haline getirdik. Tüm dünyanın yaşadığı salgın sorununa rağmen geçen yıl 25 bin ziyaretçi ağırlamışız.  Buranın önemli bir değer olması şifanın dağıtılması ile beraber Manisamıza dışarıdan gelen turistlerin sayısı bir hayli yüksek. Mesir macunun buradan karılarak bu büyük külliyede halka şifa adına dağıtılması şehir dışından gelenlerin de burayı merak ettiklerinden hep uğrak yeri olmuş.” Diye konuştu.
MÜZE SAĞLIK ÇARŞAMBA PROGRAMINA EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR

Üniversitelerin sadece halka eğitim veren kurumlar olmadığının altını çizen Ataç, “ Her alanda gerek vizyonerlik gerek kültürel miras insan kaynağının verimli kullanılması adına biz burayı çok iyi değerlendiriyoruz. Burada istihdam ettiğimiz hocalarımız buranın kültürü ile tarihi bilgilerini gelen ziyaretçilere anlatıyorlar. Bununla birlikte bir buçuk yıldır yürüttüğümüz Sağlık Çarşamba günleri de bizim tıp fakültesi hekimlerimizle buranın amacına ve ismine uygun bir şekilde halkımız ile buluştuğu bir alan haline geldi” şeklinde konuştu.
AKIL HASTALARINA SU VE MÜZİKLE TEDAVİ
Ataç sözlerine şöyle devam etti: “Buradaki en önemli özellik hem eczacılık alanında hem de tıp alanında küçük operasyonların ilaçların hazırlandığı bir alan bitkisel kaynaklar kullanılarak terkiplerin hazırlandığı yeni oranlarla birlikte hangi hastalıklara şifa olacağının belirlendiği  ve bunun halka ücretsiz dağıtıldığı yer. Sosyal devlet anlayışı bu devletin kültüründe 500 yıllık bir gelenek ile devam etmiş. Bununla beraber göz ameliyatlarının yapıldığı, dağlama tedavilerinin yağıldığı ve dışarıda sekizgen havuz ile beraber ses sitemi müzik ve frekans ayarı ile akıl ve ruh sağlığı hastalarının tedavi olduğu bir alan haline gelmiş. “
HEDEF 150 BİN ZİYARETÇİ
Ataç şöyle konuştu: “Bu binanın yapılmasında o günden bugüne tüm herkese teşekkür ediyorum. Bu yıl süreci ile salgın dönemini kısmen atlattık. İlerleyen günlerde vaka sayıları çokça düşecektir. Tescilli müzemiz inşallah 100 bin 150 bin ziyaretçi kabul edecek. Manisamızın marka değeri olan mesir macununun tanıtılmasına, şifahanenin tanıtılmasına, Merkez Efendi ve Hafsa Sultan’ın tanıtılmasına biz aracılık etmiş olacağız. En doğru bilginin en yetkili ağızdan merak edenlere aktarılacak olması buraya gelen turistler içinde bir avantaj olacak.  Marttan sonra Sağlıklı Çarşamba devam edecek. İstiyoruz ki hekimlerimizin önlükleri dışında sivil kıyafet ile burada halk ile buluşsun.”