© Manisa Manşet Gazetesi

O Manisalı fenomen anneannenin torunu: 9 yıl sonra bir çocuğa umut oldu!

Manisa’nın Soma ilçesinde görev yapan adliye personeli Dilara Fidan, gerçekleştirdiği kök hücre bağışıyla, hiç tanımadığı 5 yaşındaki bir lösemi hastasına umut oldu. Dilara Fidan, aynı zamanda sosyal medya fenomeni hayvan dostu hayırsever Rukiye Eryiğit, nam-ı diğer Rukiş Anneanne’nin torunu olarak da dikkat çekiyor. Fidan’ın hikayesi, insan hayatına dokunmanın ve iyilik yapmanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Bağış Süreci

Dilara Fidan, kök hücre bağışına olan ilgisini 9 yıl önce İzmir’de Türk Kızılay’ının kan bağışı aracılığıyla geliştirmişti. O dönem yaptığı kök hücre bağışından sonra, uyumlu bir hastayla eşleşmeyi bekliyordu. Uzun bir süre geçmesine rağmen herhangi bir geri dönüş almamış olmasına rağmen, bir gün Kızılay'dan gelen telefon her şeyin seyrini değiştirdi.

Fidan, İstanbul Adliyesi’ne atandıktan sonra Kızılay’dan bir yetkilinin kendisini aradığını ve 5 yaşındaki bir çocuğun kök hücre nakli için %95 uyumlu olduğunu öğrendi. Bu bilgi, onun için büyük bir sevinç kaynağı oldu. "Bu, insanın yaşadığı en büyük mutluluklardan biri," diyen Fidan, hemen bağışı kabul etti.

Aşılama Ve Nakil Süreci

Kök hücre bağış süreci, aşılama ile başlıyor. Fidan, nakil öncesinde bir hafta boyunca hergün bir aşı olmak zorunda kaldı. Bu aşılar, vücudundaki kök hücre miktarını artırmak için gerekliydi. "Bu süreçte vücudumda eklem ağrıları gibi çeşitli ağrılar çektim, bu da normaldi." diyerek sürecin zorluklarından bahsetti.

Yedi günün sonunda, kök hücrelerinin ayrışması için özel bir işlem yapıldı. "İşlem dört saat sürdü, ama beklenenden çok daha kısa sürdü," diyen Fidan, kök hücrelerinin alınması gereken miktarın iki katı olduğunu öğrendiğinde duyduğu mutluluğu tarif etmekte zorlandı. Bu süreçte hiç canının acımadığını ve hatta işlemin oldukça rahat geçtiğini belirtti.

Fidan, kök hücre bağışının önemini vurgulayarak, "Bu sayede belki bazı çocukların annelerine, babalarına kavuşmasını, bazı anne babaların da çocuklarına kavuşmasını sağlayabilirsiniz" dedi. Bağışladığı kök hücrelerin, belki de küçük çocuğun hayata tutunmasına yardımcı olabileceği düşüncesi, Fidan için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Fidan, Sağlık Bakanlığı'nın güvenlik tedbirleri nedeniyle bağış yaptığı çocuğu tanımadığını ama onun sağlığına kavuşmasını umduğunu ifade etti. "Kök hücre bağışı çok önemli ve gerekli bir bağış. Bir hayata dokunmak, sadece bağış yaptığınız kişinin değil, çevresindekilerin hayatını da değiştirme imkânı sunuyor" diye ekledi.

Dilara Fidan, kök hücre bağışının toplumda daha fazla bilinmesi gerektiğini vurguladı. "Sağlığı elverişli olan herkes mutlaka kök hücre bağışında bulunmalı" diyerek, herkesi bu önemli konuda duyarlı olmaya davet etti. 

Bir insanın hayatını kurtarmanın sadece kendisi için değil, o kişinin sevdikleri için de ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Fidan’ın bu cesur ve duyarlı davranışı, kök hücre bağışının ne denli hayat kurtarıcı olabileceğinin bir örneği. Onun yaşadığı bu deneyim, belki de birçok insanı kök hücre bağışında bulunmaya teşvik edecek ve yeni umutlar doğuracak. Kök hücre bağışı, sadece bir yardım değil, aynı zamanda insanlık adına atılmış büyük bir adım olarak önemini koruyor. Dilara Fidan’ın hikayesi, her birimizin hayatına dokunabileceğimiz bir fırsat olduğunu hatırlatıyor.

HABER MERKEZİ

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER