© Manisa Manşet Gazetesi

Prof. Dr. Bülent Okur: Anız yangınlarıyla geleceği yakıyoruz

Prof. Dr. Bülent Okur, son günlerde sıkça gündeme gelen anız yangınlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Anız yangınları tarım arazilerine, orman alanlarına ve insanlarımıza zarar vermektedir. Tüm uyarılara rağmen yapılan yanlış uygulamalarla biz geleceğimizi yakmış oluyoruz” dedi.

Prof. Dr. Bülent Okur, son günlerde sıkça gündeme gelen anız yangınlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Anız yangınları tarım arazilerine, orman alanlarına ve insanlarımıza zarar vermektedir. Tüm uyarılara rağmen yapılan yanlış uygulamalarla biz geleceğimizi yakmış oluyoruz” dedi.


Prof. Dr. Bülent Okur, anız yangınları ve orman yangınlarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Son günlerde anız yangınlarının sürekli gündeme geldiğine işaret eden Okur, “Bunun paralelinde orman yangınları yer almaktadır. Ülke genelinde ve bölgemizde hasattan sonra üreticilerimiz tarafından anızların yakımı gerçekleştiriliyor. Bu anız yakımı çok eski bir gelenek ama yanış bir uygulama olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Anızların yakılmaması konusunda Öğrencilerimizle ders konusu olaraktan işliyoruz” diye konuştu.

“TOPRAK, YAKILMAMASI GEREKEN BİR UNSUR”
Toprağın canlı bir metaryal olduğunu, üzerinde görülen ve görülmeyen çok sayıda canlı varlık bulunduğunu belirten Prof. Dr. Bülent Okur, “Toprak  yakılmaması gereken en önemli unsurdur. Bu mikro ve makro organizma oksijen aldıkları için tamamen toprağın üst tabakalarında yaşıyor. Siz toprağı yaktığınızda tüm bu görülen ve görülmeyen tüm canlıları yakmış oluyorsunuz. Sadece bölgemizde değil ülke genelinde topraktaki organik madde çok düşük, yüzde 05, yüzde 01 düzeyinde. Anız dediğimiz şey zaten organik bir madde. Biz böylece toprağımızdaki hem bir mikro organizma kaynağını hem de organik madde kaynağını da tüketmiş oluyoruz.  Diğer taraftan dağları delip kamyonlarla toprak getiriyoruz, Yine kamyonlarla tavuk ve büyükbaş ve küçükbaş hayvan gübreleri getirip toprağa ilave ediyoruz. Bunların hepsi bir ekonomik kayıp söz konusu. Dolaysıyla anızı yakmakla biz hem geleceğimizi yakıyoruz, emde topraklarımızın verimliliğini ortadan kaldırmış oluyoruz ve aynı zamanda organik maddeyi yok etmiş oluyoruz. Anız yangınları aynı zamanda orman yangınlarına da sirayet etmiş oluyor” şeklinde konuştu.

ORMAN VE TARIM ALANLARI BİRBİRİNE ÇOK YAKIN
Orman alanlarının genellikle tarım alanlarına çok yakın kesimde olduğunu belirten Prof. Dr. Okur, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son zamanlarda Bölgemizde ve diğer bölgelerde çok sık orman yangınları gündeme geliyor. Bu yangınların başlıca kaynağı anız yangınları. Anız yangınlarının önlemi alınmadığı zaman orman alanlarımıza da sirayet ederek yanmasına sebep oluyor. Anız yangınları sadece bir tarım olayı değil, sosyal boyutlarda da etkili olmaktadır. Dediğim gibi hem tarım arazilerine, orman alanlarına hem de insanlarımıza zarar vermektedir. Çok yönlü bir zarar. Üreticilerimiz kesinlikle anızı yakmak yerine çift sürerek toprakla karıştırmalıdır. Bu anız denilen madde toprakla karıştırılırsa, uzun vadede toprak verimli bir hale dönüştürülebilir.”

HABER MERKEZİ

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER