Obsesif bozuklukların temelinde travmalar var

Manisa Özel Grandmedical Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Mehmet Bayın, obsesif-kompulsif bozukluğu (OKB) nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Genetik yatkınlık ve yaşamın belirli döneminde yaşanan travmaların bu konuda büyük rol oynadığını belirten Uzm. Dr. Bayın, erken teşhisin tedavi süreci için çok önemli olduğunu vurguladı.
Kişinin kontrol edemediği, istem dışı gelen takıntılı düşünceler ve bu durumun hafiflemesi amacıyla tekrarlayan davranışlar ile değişen bir ruh sağlığı sorunu olan obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), insanlarda ciddi kaygı bozukluklarına ve işlevsellik kaybına neden olabilir. Manisa Özel Grandmedical Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Mehmet Bayın, OKB'nin genellikle ergenlik veya genç yetişkinlik döneminde ortaya çıktığını, tedavi edilmediğinde kronikleşebileceğini belirtti. Uzm. Dr. Bayın, “OKB sorunu yaşayanlar, takıntılı olmaktan büyük rahatsızlıklar duyarlar. Örneğin sürekli el yıkama, kapıyı kilitleme, belirli şeyleri sayma gibi kompulsiyonlar geliştirebilirler. İyi bir tedavi için sorunun kaynağına inmek ve kapsamlı bir tedavi uygulamak gerekir” dedi.
ÇOCUKLUK TRAVMALARI NEDEN OLABİLİR
OKB'nin kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı biyolojik ve coğrafi dağılımın bu hastalıkların yayılmasında önemli rol oynadığını belirten Uzm. Dr. Bayın, “Ailede OKB veya diğer anksiyete bozuklukları olan bireylerde, bu olayların riskinin daha yüksek görülebileceğini söyleyebiliriz. Çocukluk döneminde yaşanan ağır travmalar, stresli olaylar ve şiddet içeren aşırı kontrolcü veya baskıcı bir hayat da bireylerde obsesif belirtilere neden olabilir. Özellikle aşırı mükemmeliyetçi ve kuralcı bir şekilde büyütülen çocuklar, OKB'ye daha yatkın olabilir. Sürekli hata yapmaktan korkan, yüksek beklentilere maruz kalan veya güvensiz bir şekilde yetiştirilen bireylerde, ilerleyen yaşlardaki obsesyonlar ve kompulsiyonlar daha sık görülebilir” diye konuştu.

TEDAVİYE AÇIK OLMAK ÖNEMLİ
Uzm. Dr. Mehmet Bayın, obsesyonları nedeniyle günlük hayatta zorlanan kişilerin vakit kaybetmeden bir uzmana başvurması gerektiğini belirterek “OKB tedavi edilmediğinde yaşam döngüsü ciddi şekilde düşebilir. Ancak erken teşhis ve uygun yöntemlerle büyük oranda kontrol alınması önemlidir. Bu durumun kabul edilerek tedaviye açık olunması çok önemlidir” ifadelerini kullandı.
ÇEŞİTLİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ VAR
OKB’nin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu, uygun müdahalelerle hastaların yaşam kalitesinin artırılabildiğini belirten Uzm. Dr. Bayın, tedavi yöntemlerini şu şekilde sıraladı:
“Bilişsel Davranışçı Terapi: OKB tedavisi ve etkili terapi yöntemlerinden biri olan BDT, ayrıntılı odaklanmalı izleme tanıma ve gözlerin başa çıkmasının yardımcı olur.
Maruz Bırakma ve Tepki Önleme: Hastanın obsesyonlarına neden olan durumlarla kontrollü bir şekilde yüzleşmesini sağlayarak, kompulsif zayıflamayı azaltmayı hedefliyor.
İlaç Tedavisi: Sıklıkla kullanılan antidepresanlar, serotonin seviyesi düzenleyerek takip yapılır. Bazı kişilere kaygıyı azaltıcı tedavileri da eklenebilir.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri ve Destekleyici Yöntemler: Düzenli Egzersiz Stres seviyesini düşürerek obsesif düşüncelerle başa çıkmada yardımcı olabilir. Kaygıyı azaltmak için nefes egzersizleri ve değişim teknikleri uygulanabilir. Beyin sağlığını destekleyen omega-3 gibi besinleri tüketmek önemlidir. Aile ve arkadaşlarla güçlü bir iletişim içinde olmak, kişinin yalnız hissetmesini önleyerek tedavi açısından olumlu katkı sağlar.

HABER: MİNE BADAN