Manisa içme suyunu İzmir’e kaptırırsa!

Son yıllarda yaşanan kuraklık ve diğer iklimsel olumsuzluklar, dünyanın birçok bölgesinde öncelikli sorunlardan biri. Türkiye de ne yazık ki çölleşme tehlikesi yaşayan ülkelerden biri.
Binlerce yıldır medeniyetlere beşiklik etmiş ve bereketiyle insanlara can vermiş olan Gediz Ovası ise Türkiye’nin öncelikli riskli bölgeleri arasında yer alıyor. Hem içme suyu konusunda hem de tarımsal sulamada bölgede ciddi riskler var.
Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in tabiriyle kısa süre öncesine kadar 8-10 metre derinlikte, kazma kürekle su çıkarılırken bugün devasa sontaj araçlarıyla 250 metre derinliklere inmek gerekiyor. Bu durum hem susuzluğun boyutlarını gösteriyor hem de suya ulaşmak için harcanan enerjiyi ve maliyeti ortaya koyuyor.
Manisa ne yazık ki içme suyu barajı olan bir kent değil. 1,5 milyon insana yer altından içme suyu sağlanıyor. Aslında barajlarımız yok değil var ama ne yazık ki Manisa bunlardan yararlanamıyor. Örneğin Gördes Barajı içme suyu sağlıyor ancak bu suyu Manisa değil İzmir alıyor!
Peki İzmir bununla yetiniyor mu, hayır!
İzmir Büyükşehir Belediyesi kısa süre önce Saruhanlı’da kazdığı kuyulardan kente su taşımaya başladı. Şimdi de Alaşehir’de 11 yeni su kuyusu açılması ve kente yıllık 30 milyon metreküp su taşınması planlanıyor. Peki Manisalılar ne yapıyor, bu durumu izliyor!
İzmir kapı komşumuz, kaderdaşımız. Tabii zenginliklerimizi, güzelliklerimizi paylaşmak isteriz. Ancak söz konusu hayat kaynağımız olan su ise ve Manisa su konusunda çok ciddi sorunlar yaşıyorsa, İzmir’in Manisa’dan değil kendi coğrafyası içinde suyunu temin etmesini isteriz.
Su konusu çok önemli. Manisa birçok değerine sahip çıkamadığı gibi suyuna da sahip çıkamıyor ve korkarım ki çıkamayacak. Birileri ses yükseltse ve Manisa’nın sahipsiz olmadığını ortaya koysa keşke…