Özgür Özel eski CHP’lilere siyaset dersi verdi

Eczacılar odası başkanlığıyla başlayan serüven Özgür Özel’in CHP’de destan yazmasına kadar geldi. “Yenilgi yenilgi büyüyen zafer vardır” şiirinin içinde ki bu cümle artık Özgür için geçerliydi. 2009 yılında Kadri Kocabaş’ın hastalanmasının ardından belediye başkanlığına aday olduğunda kazanamayacağını dile getirmesine rağmen aday olmasını istemişlerdi.

Her zaman ifade ettiği partisi CHP’nin % 6 olan oyunu % 60 la çıkarmıştı. Türkiye’de birinci parti konumuna yükselirken, CHP yıllar sonra Manisa’da merkez belediye başkanlığını kazanmıştı. Hemde Özgür Özel’in defalarca aday olup kaybettiği Manisa’da.

Milletvekili olmasının ardından Soma’da öngördüğü Maden Faciası onu genel başkan yardımcılığı ardından grup başkan vekilliğine taşıdı. CHP gibi bir partide eski tüfeklerin siyaset kazanında adeta pişti.

Siyaseti CHP’de dantel gibi işledi. Her ilmekte alnının terini akıttı. Yakaladığı fırsatları hiç affetmedi. Çalışkanlığıyla yakaladığı başarıyı genel başkanlıkla taçlandırdı. Öyle bizim yazdığımız, herkesin konuştuğu kadar kolay değildir CHP’de siyaset yapıp, genel başkan yardımcılığı, gurup başkan vekilliği ve CHP’de genel başkanlık koltuğuna oturmak.

Özgür özel Manisa’da yaşanan yerel sığ siyaseti de genel siyasetle aşmak zorunda kaldı. CHP Genel Başkanı olduktan sonra yerelde ayağına takılan eski tüfekleri genel siyaset çarkında öğütmek zorunda kaldı. Manisa’da ki aynı yerel siyasette hatırlarsanız Bülent Arınç’ta arada patinaj çekmişti. Yerel siyaset yani şehir siyaseti de bir o kadar zordur.

Özellikle CHP’li yazar çizer başta olmak üzere parti içinde her zaman muhalif olanlara Özgür Özel öyle ince bir siyaset yaptı ki tabir yerindeyse hem genel başkanlığı hemde aldığı karar sonrası olağanüstü genel kuruldan “ Tereyağından kıl çeker” misali tescilledi.

Ava çıkmadı ancak önüne düşen hiçbir avıda kaçırmadı.

Genel başkanlık fırsatı geldiğinde Ekrem İmamoğlu’nun desteğiyle önce Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinin elinden CHP’yi ve genel başkanlığı aldı. Sonra yerel seçimlerde Cumhur İttifakı’nın elinden birçok belediyeyi aldı. Memleketi Manisa’da ise MHP ve AK Parti’ye tarihi fark attı.

Yerel seçimlerde bir çok belediyeyi CHP’nin Özgür Özel liderliğinde kazanmasına rağmen hala parti içinde ki eski tüfekler ve partili yazar çizer kadrosu tartışıyordu. Özgür Özel’in genel başkanlığı belli ki hazmedilemiyordu.

Parti içinde ki kısır çekişmeler başladığında Özgür Özel her şeyi görüyordu aslında. Yerel seçimlerin ardından aday olmayan belediye başkanları başta olmak üzere yine bilindik CHP’nin eski tüfekleri ortalığı karıştırma için buldukları her şeyi kurcalamaya başladılar. CHP’de klasik olan parti için muhalefet hiçbir partidekine benzemez. Kongrelerde hatırlarsanız bir birinin kafasına sandalye kırmaya kadar gider bu işler. Adana’da Erdoğan Yetenç mevzusu gibi. Hatta Mustafa Sarıgül’ün Deniz Baykallı kongreye belinde silahla katılması gibi.

Parti için şikayetler CHP genel kurulu ve belediye başka yardımcılarının yahut CHP’lilerin şikayetleriyle başlayan süreç Ekrem İmamoğlu’na kadar ulaştı. Tabi AK Parti bu fırsatı kaçırır mı?  

AK Parti’nin rüyasında görse sevinçle uyanacağı bir mevzu yargıya intikal edilip, kongrenin şaibeli olduğuna kadar iş uzayınca ve hatta bu arada Ekrem İmamoğlu tutuklanınca Özgür Özel kayyum ihtimaline karşı olağanüstü kongre kararı aldı. Özgür Özel’de rüyasında görse inanmayacağı bir mevzu ortaya çıkmıştı. Kongre kararı aldı ve genel kurulda parti içi bütün tartışmalara noktayı koymanın fırsatı ortaya çıkmıştı.

Özgür Özel CHP’nin içinde siyaset yaptığını düşünen başta Kemal Kılıçdaroğlu, Berhan Şimşek yazarlardan Yılmaz Özdil, olmak üzere herkese siyaset dersi veriyordu.  Dakika geç kalan Berhan Şimşek divanda başvurunun kabul olacağını sanıyordu. Böyle bir fırsat yakalayan Özgür Özel kabul ettirir miydi?  Dakika değil 5 saniye bile gecikse kabul ettirmezdi.

Özgür Özel parti içinde bulunan ağırlıklardan teker teker kurtuluyordu. Her fırsatı dibine kadar değerlendiren Özel, CHP içinde genel başkanlığını artık kongre ile tescillemiş, parti içinde muhalifleri adeta yerle bir etmişti. Manisa yerel siyasetinde Semih Balaban, Hasan Ören gibi yılların siyasetçilerini de bertaraf etmişti zaten.

Genç yaşta atıldığı siyasi macerasında kendisini hafife alan herkese gereken dersi veren Özgür Özel artık CHP Genel Başkanlığı’na son noktayı koymuş ve görevi tescillemişti. Arada birkaç tane halledilmesi gereken isimleri de ileri bir tarihe bırakarak yoluna tam gaz devam ediyordu.

Özgür Özel’in cumhurbaşkanlığı adaylığı.

Yılmaz Özdil’in her ne kadar küçümseyerek cumhurbaşkanlığına Manisa Mesir Macunu koyulacak desede. Özgür Özel Yılmaz Özdil’in yazdığı çizdiği ne kadar yazı varsa hepsine noktayı koyuyordu. Özgür Özel için vefasız diyenler dostlarına, arkadaşlarına ve yakın çevrelerine baksınlar ne kadar vefalı olduğunu görürler. Yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişmedi.

Ancak siyasette yapılması gereken ne kadar doğru hamle varsa hepsini yaptı. Elinde CHP Genel Başkanlığı fırsatı geçmişken başkasına altın tepside sunsaydı vefalı yerine aptal durumuna düşerdi. Eline fırsat geçip değerlendirmeyenlerin hepsi bu gün “Rahmetli dedem istese İstanbul’un göbeğinde arsamız olurdu” dedikleri gibi olurdu. Eline geçen fırsatı değerlendirmeyen herkes, “ Ben isteseydim” diye cümle kurup hayıflanıyorlar. Ne yapsaydı Özgür Özel 2009 yılında “Kadri Kocabaş’ın yerine ben aday olmayayım” başkası varsa onu aday yapın mı deseydi.

Özgür Özel için siyasette şöyle yaptı, böyle yaptı diyebilirler. Kabul etmedikleri için yanlış yaptığını söyleyebilir ve yaptığını beğenmeyebilirler. Ancakkkkkk Özgür Özel’e hiç kimse vefasız diyemez. Vefasız diyebilmeleri için yakın dostlarına, arkadaşlarına, akrabalarına baksınlar. Yahut gelsin bana sorsunlar Özgür Özel’in vefasıyla ilgili anlatacak bir hikayemiz vardır elbet.

Elbette ki, Manisa’da yaşayan bir vatandaş, bir gazeteci olarak Özgür Özel, Bülent Arınç, Bahadır Yenişehirlioğlu, Demet Evgar gibi ve adını yazamadığım bir çok ismi tanımaktan gurur duyarım. Hepsi bu şehrin değerleridir. Manisa’nın adının gururla anılmasında payları olan insanlardır. Yani demem o ki, Özgür Özel CHP’nin Genel Başkanlığına adını yazdırıp tescilledi. Ve CHP’nin sahibi gibi davranan bir çok CHP’liye yani eski tüfeklere siyaset dersi verdi.