Sevmek...
24 March 2022, Thursday 10:34Ne güzel söylemiş Zülfü Livaneli;
Dünyayı güzellik kurtaracak
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey
Sevmek güzel şey azizim. Bir kuşu sev, bir ağacı, bir kelebeği sev. Sen sev yeter ki, Sevmek iyileştirir, onarır, umut olur. Seversen eğer doğru yaparsın her şeyi. Her şey daha bir anlamlı gelir sana, her şeyde ağaçta, kuşta, martıda, çiçekte, aldığın her nefeste, verdiğin her nefeste, yağan yağmurda, öten kuşta, fırından yeni çıkmış ekmeğin kokusunda, her şeyde Allah’ı görürsen seversin, şükredersin , her şeyin sana Allah’ın armağanı olduğunu bilirsin..
Bilmek ne güzel bir kelime. Bilmek ve bilerek yaşamak… Ben varım ve neden buradayım? Niçin bu alemde varım? Bilmek çok mühim. Bilmek ve bilerek yaşamak. Geldik bu aleme gitmek için vesselam.. Güzel bir söz vardır: Sevdiğin ve sevildiğin kadardır zenginliğin, gerisi dünya malı.
Yıllardır sevgi üzerini birçok şiirler, şarkılar yazılmış. İnsan sevince bir hoş oluyor, çevresine ışık saçıyor. Güzel seven, yormadan, incitmeden, kırmadan… Güzel düşünen, güzel yaşayan insanlar var. Ve onlar iyi ki varlar.. İlham oluyorlar.
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Adamın biri, bir başka köydeki (din) kardeşini ziyâret etmek için yola çıktı. Allah Teâlâ, adamı gözetlemek için onun yolu üzerinde bir meleği görevlendirdi.”
Adam meleğin yanına gelince, melek:
- Nereye gidiyorsun? dedi.
Adam:
- Şu (ileriki) köyde bir din kardeşim var, onu ziyârete gidiyorum, cevabını verdi. Melek:
- O adamın yanında geliştirmek istediğin bir menfaatın mı var? dedi.
Adam:
- Yok hayır, ben onu sırf Allah rızâsı için severim, onun için ziyâretine gidiyorum, dedi. Bunun üzerine melek:
- Sen onu nasıl seviyorsan Allah da seni öylece seviyor. Ben, bu müjdeyi sana vermek için Allah Teâlâ’nın sana gönderdiği elçisiyim, dedi.
Burada bir kez daha tesbit ediyoruz ki, Allah için birbirini sevmenin zamanı ve sınırı yoktur. İlk insanlardan beri birbirini sevenler Allah’ın rızâ ve hoşnutluğunu kazanmışlardır. Demek ki bu konuda değişmeyen bir sünnetullah söz konusudur. O halde Cenâb-ı Hakk’ın bu değişmeyen kanunundan faydalanarak birbirini Allah için sevmek gerekmektedir.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.