Yargılanan muhafazakar kesim mi seküler kesim mi?

Geçtiğimiz hafta sezon finali bölümü yayınlanmasına rağmen ilk fragmanının yayınlanması ile birlikte izleyenleri ikiye bölen bir dizi oldu Kızıl Goncalar dizisi. Muhafazakar kesim kendi düşüncelerinin örselendiğini söylerken seküler kesimde kendi düşüncelerinin örselendiğini söyledi. Peki Kızıl Goncalar dizisi aslında hangi tarafı örseleyip hangi tarafı haklı buldu gelin biraz üzerine düşünelim. Dizi konusu itibariyle tarikata mensup bir ailede büyüyen genç kızı annesinin okutma çabasını ele alıyor. Senaryo ve kurgu gereği de kız ve annesinin başına bir sürü olay geliyor ve dizi bu şekilde ilerliyor. Dizi içerisinde aslında ne mufazakar kesim ne de seküler kesim bakıldığında haklı bulunmuyor. Her iki tarafta artı ve eksileri ile ele alınıyor. Bunu da karakterler üzerinden yapıyor. Her iki tarafta da tek bir düşünce yapısına bağlanmış ve aksi düşünceleri kabul etmeyen insanlar bulunuyor. Bunlara örnek verecek olduğumuzda Zeynep karakterinin babası Naim körü körüne bir düşünceye bağlanarak daha yaşı tutmayan kızını okula göndermek yerine evlendirirken diğer tarafta ise Levent karakterinin kızı sırf tesettürlü olduğu için Zeynep’i ve annesini yargılıyor. Peki sadece kötülüklere mi odaklanıyor dizi tabii ki hayır. Cüneyd karakteri dergahın ve tasavvufun iyi yönünü yansıtırken Levent karakteri ve babası da bilimin ve bilimle ilgilenmenin ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. Yani dışarıdan bakıldığında dizi aslında iki tarafında hem artılarını hem eksilerini gösteriyor. Sadece yargılayıcı olarak değil de ders çıkarıcı olarak izlersek diziyi aslında bize çok önemli mesajlar veriyor.