Spil'in güzellikleri yok olmasın

Endemik bitki türleri, yılkı atları ve eşsiz doğasıyla ziyaret eden herkesi kendine hayran bırakan Spil Dağı’nda bilinçsiz insanların neden olduğu moloz ve çöp yığınları, doğaya zarar veriyor. Ziyaretçiler, Spil Dağı’nın havasının ve doğal güzelliğinin korunması için kalıcı çözüm bekliyor.
    Bünyesinde barındırdığı eşsiz güzelliklerine rağmen, kıymeti bilinmeyen ve Türkiye'nin en özel milli parklarından olan Spil Dağı'na bilinçsizce doğaya bırakılan ve genellikle yiyecek, içecek ambalajlarından oluşan çöp yığınları ziyaretçilerin tepkisine neden oluyor. Yol kenarlarına ve ormanlık alan içerisine dökülen molozlar da çevre kirliliğine neden olurken, hayvanların yaşam alanları da olumsuz etkileniyor.
    KİRLİLİĞE KALICI ÇÖZÜM BULUNMALI
    Spil Dağı’nda her sene çeşitli kurumlar ve sivil toplum kuruluşları tarafından gerçekleştirilen etkinliklerle çöpler toplansa da benzer durumlarla sık sık karşılaşılıyor. Yol kenarına atılan içki şişeleri, poşetler ve bir çok çöp ile karşılaşan vatandaşlar ise çöplerin toplanmasını ve kalıcı bir çözüm bulunması gerektiğini belirtiyor. Ziyaretçiler, Spil Dağı’nın havasının ve doğal güzelliğinin başka bir yerde olmadığını, doğal güzelliklerinin korunması için yetkililerin sıklıkla çalışmalar yürütmesi gerektiğini ifade ediyor.
    ATIKLARIN YOK OLMASI YÜZYILLAR SÜRÜYOR
    Çevreye bırakılan atıklar zamanla bir çok felakete yol açarken, doğada yok olma süreleri de yüz yılları alıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın inisiyatifiyle başlatılan ‘Sıfır Atık Projesi’ kapsamında bu sorunun önüne geçilmesi hedefleniyor. İnsanları çoğu zaman önemsiz görüp çevreye bıraktıkları atıkların doğada yok olma süreleri ise şöyle: Strafor 2 milyon yıl, cam şişe 4 bin yıl, plastik bin yıl, poliüretan (sentetik fiberler ve yapıştırıcılar) bin yıl, telefon kartı bin yıl, kaset bin yıl, su borusu bin yıl, balık oltası 600 yıl, bebek bezi 550 yıl, plastik tabak 500 yıl, pet şişe 400 yıl, deterjan 400 yıl, pil 300 yıl, alüminyum 100 yıl, çakmak 100 yıl, sakız 25 yıl, yün çorap 4 yıl, izmarit ise 2 yıl.