Kentsel dönüşümde şehrin geleceği düşünülmeli

Manisa’nın en önemli sorunlarından biri olan kentsel dönüşüm konusu, yıllardır kanayan bir yara olarak duruyor. Sık sık depremlerin yaşandığı Manisa'da vatandaşların önemli bir bölümü daha güvenli ve sağlıklı bir yaşam sürmek için dönüşümün bir  an önce gerçekleşmesini bekliyor. Uzmanlar ise dönüşümde rantın değil şehrin geleceğinin ön planda tutulması gerektiğini vurguluyor.

Kentsel Dönüşüm ve Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Zekeriya Yıldız, kentsel dönüşüme rantın değil şehrin geleceğinin ön planda olduğu bir zihniyetle bakılması gerektiğini söyledi. Yıldız, “Kentsel dönüşüme rant olarak bakmak yanlıştır. Kentsel dönüşüm 'yap-satçılık' değildir. Manisa’da 2000 yılından önce yapılan binaların risk taşıdığını bir kez daha hatırlatmamız gerekiyor. Şehzadeler Belediyesi’nin 5 mahalleyi kapsayan kentsel dönüşüm projesiyle ilgili olarak, Kocatepe, Gediz, Bayındırlık, İshak Çelebi ve Dilşikar Mahallelerinde yaklaşık 36,5 hektarlık alanı kapsayan alanda 3 etap halinde kentsel dönüşüm gerçekleştireceği biliyoruz. Yunusemre Belediyesi’nin ise kentsel dönüşüm projesinin askıya çıktığını ve 3 yıldır yoğun bir mesai harcadıklarını basından duyuyoruz. Manisa’da artık somut adımların daha fazla atılması gerekiyor. Kent sakinlerinin haklı talepleri görmezden gelinmemeli” dedi.
ÖNCELİKLİ AMAÇ CAN GÜVENLİĞİ OLMALI
Kentsel dönüşüm denildiğinde akla önce insan hayatı ve can güvenliğinin gelmesi gerektiğinin altını çizen Yıldız, “Kentsel dönüşüm gecekondu bölgeleri, riskli alanlar,  kaçak yapılaşma, eski sanayi siteleri gibi yıpranmış, bozunmuş veya ekonomik, sosyal, yapısal bakımlardan çöküntü alanı haline gelmiş kent parçalarının kamusal yetki kullanılarak topyekün iyileştirilmesi için plan, mülkiyet ve fonksiyonların yeniden düzenlenmesi işidir” diye konuştu.
KONUNUN ACİLİYETİ DEPREMDE HATIRLANIYOR
Manisa’nın en riskli deprem kuşağı üzerinde olduğunu ve deprep oldukça bu durumun hatırlandığını ifade eden Yıldız, "Deprem gerçeğini sadece yaşandığı anda hatırlıyoruz. Bu konuda insani kabiliyetlerimizi kullanarak alınması gereken önlemleri almak önceliğimiz olmalıdır. Bunun en başında da riskli binaların en kısa sürede yenilenmesi ya da güçlendirilmesi gelmektedir. Geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız 5-6 şiddetindeki depremlerde bunun aciliyetini bir kez daha gördük" ifadelerini kullandı.
2000 ÖNCESİ BİNALARIN ÖMRÜ DOLDU
Manisa’da 2000 yılından önce yapılan binaların ömrünün dolduğunu ve bu binaların çok riskli olduğuna dikkat çeken Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: "Manisa'da 2000 yılından önce yapılan betonarme yapıların ömrü doldu, geçiyor. Vatandaşın kendi canını tehlikeye sokacak binada oturmasını devlet istemiyor. 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Kanununu çıkardı. Bazı muafiyetler, bazı avantajlarla yeni, yapıların yapılması öngörülüyor. Bu riskli yapıların tespiti de çok önemli, yani devletimiz bu kanunu çıkartırken benim vatandaşım önemlidir, vatandaşımın canı önemlidir diye bu kanunu çıkardı.
BİN 100 BİNADAN SADECE 1'İ SAĞLAM!
Vatandaşın kendi canını tehlikeye sokacak binada oturmasını devlet istemiyor. Bu kanun kapsamında verilen imkanlar var. Bu formüllere göre baktığımızda da Manisa'da maalesef bugüne kadar yapılan bin 100 tespitten bin 99’u riskli yapı. Dolayısıyla 2000 yılından evvelki kanunlara göre yapılan yapılar riskli. Vatandaşlarımız bu konuda daha bilinçli olmalılar. Burada kat artırımından ziyade can güvenliği çok daha önemlidir. Maalesef Manisa bu konuda çok geç kaldı.Riskli binada yaşayanların aslında durumu biliyor ancak süreçle yüzleşmek istemiyor.  “Vatandaş evim riskli çıkarsa hemen yıkılır sokakta kalırım diye endişeli. Bu yüzden öteliyor. Oysa muhtemel felaketleri önlemek çok daha önemli!  Risk tespiti için yeni depremleri beklemeyin.”
DÖNÜŞÜME KOLAYLIK SAĞLANMALI
Kentsel dönüşümde bazı kolaylıkların ve imkanların sağlanması gerektiğini ifade eden Yıldız, "İdarelere planlama, projelendirme ve yapım iş ve işlemleri için finansman desteği sağlanabilir. Yapım işlerine ilişkin olarak Belediyelere İller Bankası A.Ş. tarafından kredi desteği sağlanabilir. Yapı maliklerine, kiracılara ve sınırlı ayni hak sahiplerine kira yardımı, taşınma yardımı ayrıca yapı maliklerine mümkün olması hâlinde, kira yardımı yerine tahliye tarihinden itibaren konut ve işyerlerinin teslim tarihine kadar geçici konut veya işyeri tahsisi yapılabilir. Kanun kapsamında yapılacak uygulamalarda kullanılmak üzere bankalardan kullanacak kredilere faiz desteği sağlanabilir" şeklinde konuştu.
TAM MUTABAKAT HEDEFLENMELİ
Kentsel dönüşümün sağlam bir kararlılık ve irade gerektirdiğini ifade eden Yıldız, "Kentsel dönüşüm oldu bitti ile yapılacak iş değildir. Vatandaşın beklentileri ile yapılacak projeden çıkan sonuçlar enine boyuna profesyonel ekiplerce anlatılmalıdır. Tam mutabakat sağlanırsa geleceğimiz daha güvende olacaktır. İstanbul,Ankara, İzmir, Sakarya, Muş, Çankırı gibi illerdeki bazı projelerde başarı sağlandı. Örneklerin incelenmesi bu konuda önemli rol oynayacaktır” dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM SİYASET ÜSTÜ OLMALI
Kentsel dönüşümün geleceği düşünme işi olduğuna da vurgu yapan Yıldız, şöyle konuştu: "Rantı değil şehrin geleceğini, yanı torunlarımızı düşünerek yapılmalıdır. Kentsel dönüşüme rant olarak bakmak yanlıştır.Kentsel dönüşüm 'yap-satçılık' değildir. Kentsel dönüşüm yüzde 100 mutabakatla yapılan bir iştir. Kentsel dönüşüm mülk sahipleri tamamen oradan koparılmadan yapılan bir sosyal dönüşümdür. Kentsel dönüşüm projeleri İnsanların mutlu olduğu projeler olmalıdır. Kentsel dönüşüm siyaset üstü bir konudur.Kentsel dönüşümü terörle mücadele kadar önemlidir."