20-21 milyonluk fosil ağaç ormanı turizme büyük katkı sağlayacak

Manisa’nın Yunusemre ilçesinde Yuntdağı’nda yaklaşık 20-21 milyon önce gerçekleşen volkanik patlama sonucu oluştuğu tahmin edilen Osmancalı Fosil Ağaç Ormanı, Türkiye’nin 111. Tabiat Anıtı olarak tescil edildi. Osmancalı Fosil Ormanı, sahip olduğu jeolojik ve doğal özellikleriyle bilimsel, eğitimsel ve turistik açıdan büyük önem taşıyor. Bu tescil işlemi, ülkemizin doğal mirasının korunması ve gelecek nesillere aktarılması adına atılmış önemli bir adımdır. Tabiat Anıtı statüsü ile koruma altına alınan bu alan, biyolojik çeşitliliğin ve fosilleşmiş bitki kalıntılarının korunmasını sağlayarak, bölgenin jeolojik geçmişine dair önemli ipuçları sunacak.

33,39 hektar büyüklüğünde bir alana sahip olan Osmancalı Fosil Ormanı, DKMP 4. Bölge Müdürlüğü Manisa İl Şube Müdürlüğünün teklifi ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından 11/09/2024 tarihli ve 15124845 sayılı Bakanlık Makamı Oluru ile Türkiye’nin 111. Tabiat Anıtı olarak tescil edildi. 
Doğaseverlerin ve araştırmacıların hizmetine sunulacak 

Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge Müdürlüğü Manisa İl Şube Müdürü Uğur Bayıl: “İçinde bulunduğumuz alan Türkiye’nin 111.ilimizin 3. tabiat anıtı. Ama farklı bir tabiat anıtı. Burası bir fosil ormanı tabiat anıtı. Saha bundan yaklaşık 20-21 milyon yıl önce dağın kuzey tarafında bulunan Yuntdağlarındaki yanardağ faaliyetinden akan lavların hemen yamacın altındaki ormanları sürükleyerek içinde bulunduğumuz göl alanına getirip biriktirerek oluşturduğu bir alan. Yukarıdan gelen ağaçlar yatırılarak Kuzeydoğudan Güneybatı istikametine doğru ağaçlar yatırılarak üzeri suyun içinde silisle ağacın içindeki mineraller yer değiştirmesi sonucu silislerin ağaçların içine dolmasıyla taşlaşmış daha sonra tüf tabakasının bunu üzerine örtmesiyle de korunmuş bir alan. Biz burayı tabiat anıtı olarak ilan ettik. Bundan sonra bu alanda bir yönetim planı çalışması yapıp, yönetim plan çalışmasından sonra alanda 9 Eylül Üniversitesi ile yaptığımız çalışmalarımız var. Yerin altında birçok yerde bu fosil ağaçlarının olduğunu biliyoruz. Bu ağaçların bir kısmını ortaya çıkarıp doğaseverlerin, araştırmacıların hizmetine sunmak istiyoruz. Hem koruyup hem insanlığın hizmetine sokarak Manisa’nın turizmine değer katmak istiyoruz” diye konuştu. 

Açık bir laboratuvar olacak 
Bayıl, “Burası hem jeologlar için hem Jeomorfolojiler için hem coğrafyacı bilimler için hem orman mühendisleri için bir açık laboratuvar halinde olacak. Burada gördüğümüz iki cins ağaç var tespit edilmiş. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nden bir hocamızın çalışması var. Bu görülen ağacımız ladin çeşidi bir ağaç bir de yalancı ceviz cinsi ağaçlar var. Ama yeni kazılarda farklı türler çıkarsa onları da paylaşacağız. Korunaklı olarak tüm araştırmacılara açık olacak” dedi. 

Bu ağaçların başka yerlere götürülmemesi gerekir 
Burasının Ege turizmine değer katacağını vurgulayan Bayıl, “Bunun Türkiye’de ve dünyada birkaç farklı örneği var. Mesela Türkiye’de en güzel örneklerden bir tanesi Kızılcahamam’da var, Bolu Seben’de var, Yunanistan’da var. Ama burası da Ege Bölgesi için önemli bir alan bizim için. Ege Bölgesinin turizmi için de turizme değer katacak bir alan olacak. 

Fosil ormanları genelde ya dik ya da yatık şeklinde olabilir. Bizim burası şuanda bütün elde ettiğimiz verilere göre yatık bir fosil ağaç burası. Ama kazılarımız sonucunda dikik de olabilir bu fark etmiyor. Bu 20-21 milyon yıl önce oluşmuş eski bir jeolojik miras bize. Bu açıdan kendisi çok önemli. Bu gördüğümüz ağaç 21 milyon yaşında bunun varlığı bile bizim için çok önemli. Bizi halkımızdan, vatandaşlarımızdan ricamız bu burada çok kıymetli, burada yerinde çok değerli. Bunların alınıp başka yerlere taşınmaması, başka yerlere götürülmemesi bizim için çok önem arz ediyor. Şuan alan zaten statü kazandı. 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamına aldık biz burayı. Bir koruma statüsü var. Burada oluşabilecek herhangi bir usulsüzlükte direk adli işlem yapılacaktır ilgililer hakkında. Ama cezasından ziyade bu alan burada kıymetli, bu ağaç burada kıymetli. Burada kalınıp, burada muhafaza edilip  burada ziyaret edilmesi lazım. O yüzden başka yere taşıyıp götürmeyelim. İşte görüyorsunuz geçmişte bunlar yapılmış, alınmış, götürülmüş tahrip olmuş ama gittiği yerde bir kıymeti yok. Bu burada kıymetli. Bunun oluşum yeri burasıdır” dedi.  

Koruma çalışmaları başladı 
Koruma çalışmalarına başladıklarını ifade eden Bayıl, “Statüye kavuşturulduğu andan itibaren koruma 2873 Sayılı Milli Parklar. Kanununa tabi oldu burası. Artık bizim personelimizin koruma ağı içerisinde. Yakında tabela çalışmalarımızı da yapacağız. Etrafını kafes tellerle kapatma çalışmalarımız olacak. Bunlar süreç içinde yönetim planı yapıldığı anda yapılacak. İnşallah yönetim planımız bittikten sonra buraya bir idare ziyaretçi merkezi yapacağız. İnsanların gelip hem küçük sosyal ihtiyaçlarını giderebileceği hem burayla ilgili bilgileri alabileceği belki buradan birkaç numuneyi de görebilecekleri bir ziyaretçi merkezi yapacağız. Manisa’nın turizmine, Ege Turizmine aynı zamanda ülkemizin turizmine hizmet edeceğiz. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürümüze, 4. Bölge Müdürümüze teşekkür ediyoruz” dedi.

CÜNEYT HASÇELİK