14 MART TIP BAYRAMI VE ÜLKEMİZDE MODERN TIBBIN GELİŞİMİ

Bugün 14 Mart Tıp Bayramı. Dünyayı kasıp kavuran pandemi ve uzak coğrafyalarda da olsa bizleri derinden etkileyen savaş koşullarında buruk kutlayacağız. Sağlık ve barış dolu bir dünya dileyerek, bugün 14 Mart’ın öyküsü ile yaşadığımız coğrafyada modern tıbbın gelişimi ve katkıda bulunan Türk hekimlerinden söz etmek istiyorum.

Tarihe damgasını vuran Türk hekimleri: Kuşkusuz ki tek bir paragraf buna yetmez! Dünya Tıp tarihinde fazla söz edilmese de, hastalıkların “insandan insana bulaşarak geçtiği, bu bulaşmanın da gözle görülemeyecek kadar küçük canlı tohumlar ile olduğu” sözleri mikropları bulduğu söylenen Antonie Van’a ait değil.. Kendisinden 200 yıl önce önce yaşayan Fatih Sultan Mehmet döneminin ünlü hekimi Akşemseddin aslında mikropları keşfetmişti.

14 Mart 1827’de padişah II.Mahmut ne yaptı? Dönemin Hekimbaşı Mustafa Behçet’in önerisi ile ülkemizde  o zamanki adı ile ilk cerrahhane ( Bugünkü adı ile ameliyathane) kuruldu ve bu tarih modern tıp eğitiminin başladığı bir dönüm noktası olarak kabul gördü.  II.Mahmut’dan sonra gelen padişahlar da dönemin çağdaş tıp eğitimini uygulamaya çalıştılar.

İlk Tıp Bayramı kutlaması hangi koşullarda oldu? Doğrusu ilk kutlama bir savunma hareketinin parçası idi. 1919 yılının işgal altındaki İstanbul’unda 3.sınıfa giden bir tıp öğrencisi olan Hikmet Boran önderliğinde işgal protestosu yapılmış ve devrin ünlü doktorları da bu eyleme katılmıştı. 14 Mart’ın ülkemizde Tıp bayramı olarak kutlanmaya başlanması, dolayısı ile yalnızca cerrahi alanı ile başlayan bir modernleşme adımı değildir, yurtsever doktorların insan sağlığı kadar vatanları için bir araya gelmelerinin de bir yıldönümüdür.

Cumhuriyet döneminde Tıp fakülteleri daha modern bir hal aldı ve çok değerli hekimler yetişti. Safiye Ali, Türkiye’nin ilk kadın doktoru olarak yurtdışında eğitim almasına karşın ülkemize dönerek hizmet vermiş ve Türk kadınlarına örnek olmuştur.

Önceki yazılarımda belirttiğim gibi “Behçet Hastalığının” Hulusi Behçet ve Huzursuz Bacaklar Hastalığının Şevket Akpınar tarafında tanımlanması nöroloji alanında tedavi yollarını açmıştır. Yüzyılın  beyin cerrahi olarak kabul edilen Prof.Dr. Gazi Yaşargil’in kendi geliştirdiği ameliyat teknikleri binlerce hastanın hayatını kurtarmıştır. Prof.Dr.Ömer Özkan yakın geçmişte dünyada çok az yapılan tam yüz naklini ülkemizde başarı ile yapmıştır. Özellikle henüz tedavisi olmayan ALS hastalığında önemli buluşlar yapan Prof. Dr. Hande Özdinler sinir hücreleri üzerine olan çalışmalarına devam etmektedir.

Dünya korona savaşını  Türk doktorlar ile kazanıyor: Covid 19 enfeksiyonuna neden olan virüse karşı şu an en etkin olan m-RNA aşısının iki Türk doktor Özlem Türeci ve Uğur Şahin tarafından bulunması oldukça gurur verici. İkili devrim niteliğinde olabilecek başta nörolojik hastalıklar olmak üzere kronik hastalıklara karşı yeni aşı çalışmalarını da bitirmek üzere.

Beni Türk Hekimlerine Emanet Ediniz: Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, hastalığının her aşamasında Türk hekimlerinden destek almış ve bu sözü biz hekimler için her zaman gurur  kaynağı olmuştur. Yüce önder Atatürk’ün dediği gibi “ Türk milleti çalışkandır” ve Türk doktorları eminim ki nice önemli başarılara imza atarak insanlığa hizmet edecektir!

Güzel yaşamak dileği ile, 14 Mart Tıp bayramı kutlu olsun.