Manisa
16 September, 2024, Monday
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

BAĞIŞIKLIK HÜCRELERİ DOST MU ? DÜŞMAN MI ?

29 April 2022, Friday 09:14

Pek çok kronik nörolojik hastalıkta olduğu gibi, tıbbın pek çok alanında bağışıklık sisteminin giderek artan rolünün altını çizmiştim.

Bağışıklık Sistemi hücreleri anne karnında oluşur: Anne sütü ne derece önemli?

Bağışıklık sistemi daha bebek anne karnında iken oluşmaya başlar. Yenidoğan anne sütünü almazsa, bağışıklık sistemimizin bir parçası olan “antikor “ adını verdiğimiz, mikroplara karşı bizi savunan maddelerin bir kısmı gelişemez. Yaşamın ilk altı ayında temelleri atılan bağışıklık sistemi, tam anlamıyla 3 yaşında olgunlaşır. Yeterince anne sütü alamayanlar, daha çabuk hastalanırlar.

Bağışıklık Sistemi ne zaman dost? Ne zaman düşman ?

Bunun için önce bağışıklık sistemimizin nasıl çalıştığını anlamalıyız : Vücudumuza bir mikrop, yabancı bir madde girdiğinde tıpkı bir ordu gibi çalışan bağışıklık hücreleri düjmanı algılar. Yardımcı hücrelere haber verir ve ordunun diğer askerleri olan bağışıklık sisteminin farklı grupları da kendi aralarında haberleşerek düşmanı öldürecek bir takım maddeler üretir ve salgılar. Aşıların mantığı da budur. Bu aşamada hücreler dostumuzdur.

Otoimmun Hastalık kavramı nedir?

Bazen tam olarak bilemediğimiz bir nedenle, bağışıklık sistemi hücreleri vücudumuzun kendi sağlıklı hücrelerini düşman gibi görür ve saldırmaya başlar. Ardı sıra gelişen olaylar zinciri hücre ölümüne yol açar, doku ve organlar hasarlanır. Bu grup hastalıklara “Otoimmun Hastalıklar” denir. Romatizmal hastalıklar,  bazı cilt hastalıkları, şeker, tiroid bozuklukları en sık bilenen gruplar olmakla birlikte, başta nöroloji ( Sinir sistemi) hastalıkları olmak üzere pek çok kronik ilerleyici durumda bağışıklık hücrelerinin yanlışlıkla bize zarar verdiğini artık biliyoruz. Bu durumda bağışıklık sistemi düşmanımız olmuştur, bizimle savaşıyordur.

Bağışıklık Sistemini düzenleyici ilaçlar Alzheimer ve Parkinson hastalarına çare olabilir mi?

MS hastalığının temelde bağışıklık sistemi bozukluğu olduğu yıllardır bilindiğinden, yeni gelişen ilaçlar hastaları tekerlekli sandalyeden kurtardı. Romatolojik hastalıkları olanların bu ilaçlarla  yaşam kaliteleri yükseldi, pek çok kanser türünde ise yaşam süreleri uzadı. Sıkça bahsi geçen Alzheimer ve Parkinson hastalığı oldukça karmaşık mekanizmalarla oluşuyor. Bu hastalıkların tedavi edilebilmesi için her basamağa ayrı etkili tedavilerin bulunması şart. Ancak bağışıklık sistemininin söz konusu hastalıklarda önemli rolü anlaşıldı, bu yöndeki tedavilerin hastalık seyrini olumlu yönde değiştirebileceği ile ilgili kanıtlar var. Zaten ilerleyici  nörolojik hastalıklarda “ Aşı “ olarak adlandırılan tedaviler, bağışıklık sistemini üzerinden etki eden bu özel tedaviler.

Nereye baksak altından bağışıklık sistemi çıkıyor:

Branşımla ilgili olduğu için daha çok nörolojik hastalıklardan örnek versem de, geleceğin tıbbının da bu grup ilaçların önderliğinde olacağını söylemek kehanet olmaz.

Bağışıklık Sistemimizi nasıl güçlendiririz?

Bağışıklık sistemini güçlendiren tek bir mucize formül, gıda veya vitamin yok! Günde bir avuç ceviz yemek ya da haftada 3 gün yürümek tek başına yetmiyor. Büyük reklamlarla satılan vitamin ve takviye edici maddelerin kısmi desteği olabilir ama beklentimiz yüksek olmamalı. Bir rahatsızlığımız varsa, ihtiyaç da varsa, ilaç tedavisine ek olarak ona özel vitamin ya da takviye edici gıdayı doktorumuza danışarak almalıyız. “ Olumlu yaşam tarzı değişiklikleri “ ise tek çare.

Yaşam tarzımızı olumlu yönde değiştirmek nasıl olur?

Sağlıklı beslenme, “ Akdeniz tipi beslenme alışkanlığı”, özellikle açık havada düzenli fiziksel egsersiz, alkol, sigara, madde tüketiminden uzak durmak, düzenli ve kaliteli uyku, kronik hastalıkların tedavisini aksatmamak önemli. Ve tabi ki stres !  Mutlu insanların daha az hastalıklara yakalandığını biliyoruz. Hayat hepimizin önüne zaman zaman başa çıkmakta zorlandığımız sorunlar çıkarıyor ister istemez.. Böylesi durumlarda sevdiklerimizden destek almak gerek.

Gülümseyince ve sarılınca salgılanan  “ mutluluk hormonları “  ise bağışıklığı güçlendiriyor.

Önümüzde sevdiklerimizle doyası kucaklaşabileceğimiz bayram var ! Güzel yaşamak dileği ile..

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.