​​​​​​​“Emekli” ile “retired” arasındaki fark!

“Emekli” kelimesinin İngilizce karşılığı “retired” kelimesidir. Avrupa’da emekli demek, yıllarca çalışan ve artık çalışmadan hayatın tadını çıkaran insan demektir. Yıllarca verdikleri hizmet karşılığında gayet makul bir emekli maaşı alırlar ve huzurlu bir hayat sürerler.

Ne mi yaparlar? Mesela bol boz gezerler, görmedikleri yerlere giderler. Daha önce hayalini kurdukları ama yapamadıkları şeyleri yaparlar.

Arama motoru Google’a “retired” yazdığınız zaman, görseller bölümünde denizde güneşlenen, bir ormanda yürüyen, bir kafede oturup çay kahve yudumlayan mutlu insanlar görürsünüz. Ama “emekli” yazdığınız zaman görseller bölümünde bir parkta sıra sıra dizilmiş onlarca düşünceli yaşlı dede veya çaresiz sevimli nineler görürsünüz.

“Retired” aramalarında çıkan metinleri tercüme ederseniz emeklilerin daha güzel nasıl zaman geçireceklerine veya dünyanın hangi ülkelerini gezebileceklerine ilişkin haberler çıkar karşınıza. “Emekli” yazdığınızda çıkan haberler ise emeklilerin yaşadığı sıkıntıları; geçinememeleri, ileri yaşa rağmen çalıştıkları gibi konuları içerir.

Bu küçük araştırmayla Avrupa’daki emekli ile Türkiye’deki emekli arasındaki farkı çok iyi anlarsınız. Bu gerçeği gördüğünüzde ülkeniz adına üzülür, umutsuzluğa kapılırsınız.

Aslında emekli dediğimiz insanlar hepimizin anne babası veya ninesi, dedesi... Yıllarca çocuk yetiştirirler, bizi okutup büyütürler; kamuda veya özel sektörde gece gündüz demeden çalışırlar, hayat onları yorar. Ancak tam emekli olup da rahata ermeleri gerekirken, ne yazık ki eski günlerini arar duruma gelirler.

Bir yandan aldıkları ücret yetersizdir, emekli ikramiyeleriyle bir ev bile alamazlar. Diğer yandan imkansızlık nedeniyle gün boyu evde oturur veya torun bakmak zorunda kalırlar. Hep erteledikleri hayallerini gerçekleştirmek onların için daha da zordur. Bu kez zamanları vardır ama imkanları hiç yoktur.

En düşük emekli maaşının 10 bin TL’den 12 bin 500 TL’ye çıkması çok bir şey ifade etmiyor. Ortalama ev kirasının 20 bine dayandığı, etin kilosunun 500 TL, peynirin kilosunun 300 TL olduğu bir dönemde 12 bin 500 TL bırakın emeklilerin hayallerini gerçekleştirmek, karınlarını doyurmak için bile yetersizdir.

Ülkemizin ekonomik gerçekleri bunlar ne yazık ki. Ama bu bir kader olmamalı, bu tablo değiştirilemez bir tablo değil. Daha çok çalışmalı, daha az israf etmeliyiz...

Aksi taktirde emekli olduğumuzda tablonun hiç değişmediğini üzülerek görür ve aynı tablo da biz de hayat mücadelesi vermeye devam ederiz…