Manisa
16 September, 2024, Monday
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

ENİNE BOYUNA MİGREN 

02 March 2022, Wednesday 12:25

Ünlü İngiliz yazar Virginia Wolf’un yaşamından kesitler sunan “Saatler “ kitabından uyarlanan filmi izleyenler hatırlar: Filmin ilk sahnesinde kadın yazar, auranın ardından başlamakta olan migren atağının verdiği acı ile bir ırmağa doğru yürümektedir. Günümüzde migren hastaları çaresiz değil. Nerede ise her 7 kişiden birinde olan migren hastalığı hakkında başağrılarını anlattığım önceki yazımda genel bilgiler verdim. Bugünkü ise konumuz, enine boyuna migren. 

Migren bir beyin hastalığıdır: Migren sadece başağrısı değildir. Beyinde farklı kimyasal maddelerin salınımı ile ortaya çıkan bir dizi karmaşık olaylar sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Modern görüntüleme teknikleri ile migren atağı sırasında beyindeki değişiklikler ayrıntılı olarak gösterilmiştir. Tartışmasız migrende en rahatsız bulgu başağrısıdır. Migren başağrıları bazen aura dediğimiz öncü bulguların olduğu, genelde bulantı ve kusmanın eşlik ettiği, ışık ve sese, keskin kokulara hassasiyetin olduğu çok şiddetli ağrılardır. Migren aurası, ağrı başlamadan kısa süre önce ortaya çıkan rahatsız edici hislerdir, parlak ışık ya da geçici körlük gibi görsel bulgular sıktır, kol ve bacaklarda uyuşma, karıncalanma, başdönmesi, psikolojik bulgular olabilir. 

Migren kalıtsaldır: Genetik alanındaki gelişmelerle migren ağrısının kalıtsal olduğunu  detaylıca biliyoruz. Bu yüzden çocuklarda da migrenin olabileceğini unutmayalım. Belki de ilerde genetik tedaviler hastalığın seyrini değiştirebilir, kimbilir? 

Migren kadınlarda daha çok gözlenir: Nedeni de kadınlık hormonlarıdır. O yüzden migren biraz daha genç kadınların hastalığıdır, genelde menopozla geçer. Ama menopoz sonrası başağrıları karakter değiştirerek devam edebilir. Migreni olan birinde gerilim tipi başağrısı gibi başka başağrısı türlerinin oldukça sık olduğunu da belirtmiştim. 

Migrenin kesin tedavisi var mı? Migreni tam olarak geçiremesek bile atak şiddeti ve süresini mevcut tedavilerle azaltıp, hastaların kaliteli yaşam sürdürmesine yardımcı olabiliyoruz. Uzman doktor kontrolünde olmak önemlidir, zira migrenin şiddetine göre atak tedavisi ve gereğinde koruyucu tedavi hastaya göre planlanır. Atakta önerilen sıra ile ilaçları almak, bulantıyı önlemek, imkan varsa dinlenmek önemlidir. Önceki yazıda bilgi verdiğim migren aşısı, migrenin beyindeki etkilerine karşı koruyucu, belli aralıklarla tekrarı gereken bir tedavidir. Bir kez uygulanmakla migren geçmez. Ancak, yaşam tarzı değişiklikleri ile birlikte oldukça faydalıdır. 

Migren tanısı MRG ( Manyetik rezonans grafi) ile konur mu? Migren tanısı kliniktir. Ancak 10 migrenli hastanın 4’ünde beyin görüntülerinde bazı bulgular olabilir. Bu bulguları hasta özelinde değerlendirmek gerekir. MRG bulguları kronik hastalığı olmayan kişilerda fazla önem taşımasa da, özellikle sigara içen, hipertansiyon, diabeti olan ve hormon ilacı kullananlarda önlemler gerekebilir. 

Her migrenin bir tetikleyicisi vardır: Stres, uykusuzluk, vardiyalı çalışma ve açlık genel tetikleyicilerdir. Çikolata, kafeinli ve alkollü içecekler, bazı peynir türleri, duman ve parfüm gibi keskin kokular, mevsim değişiklikleri, lodoslu hava kimilerinde migreni tetikler. Kişi zamanla ağrısını nelerin başlattığını keşfedecektir, tetikleyicilerden kaçınmak bile atakları azaltabilir. 

Migrende ilaç dışı yöntemler ne denli yararlı? Hemen her hastalıkta olduğunca, kendimize ne kadar iyi baktığımız, yani kaliteli uyku, sağlıklı beslenme, spor, bardağın dolu tarafını görebilmek koruyucu tedavinin ilk adımıdır. “Migren botoksunun” henüz geri ödeme onayı almadığını, ancak fayda gören hastalar olduğunu belirtmiştim. “Nöromodülasyon sistemleri “olarak adlandırdığımız, beyne dışarıdan manyetik uyarı veren cihazlar da kimi hastalarda ağrı kontrolüne yardımcı olabilir. 

Şimdilik tek bir aşı ile migreni geçiremiyoruz belki ama, modern tedavilerle migrenlilerin konforlu bir yaşam sürmesi olası. Migrenli hastalar, ünlü kadın yazar Virginia Wolf kadar çaresiz değiller !! 

 Güzel yaşamak dileği ile.... 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.