İnside Out 2

Sinema geçmişten günümüze insanlar için bir iletişim aracı olmuştur. Senaristler yazdıkları senaryolar ile aslında aklında olan düşüncelerin toplumla buluşmasını arzulamış ve bunu başarmışlardır. Toplum içinde bulunan insanların gün geçtikçe zevklerinin ve isteklerinin değişmesi üzerine ise birden fazla film türü ortaya çıkmıştır. Animasyon, korku, dram vb. Bunlatın arasında benim en sevdiğim ise kuşkusuz animasyonlar. Bu gün size yakın zamanda izlediğim ve gerçekten çok beğendiğim bir animasyon filmden bahsetmek istiyorum. Filmimizin adı İnside Out (Ters Yüz) 2. Sizinde anlıyacağınız gibi bu bir devam filmi. Ama Pixar’ın diğer filmlerinde olduğu gibi bu filminde de ilkini izleme zorunluluğunuz yok. Gelelim filmimize. Filmimiz konu olarak Riley’nin içinde bulunan duygu sistemlerinin işleyişini ele alıyor. Devam filminde ise çocukluk zamanında bulunan üzüntü, neşe, sinir gibi duyguların yanı sıra Riley’e yeni duygular olan anksiyete, utangaçlık, bezginlik ve haset yükleniyor. Film genel olarak bir insanın içerisinde gerçekleşen duygu karmaşasını ve duygu geçişlerini eğlenceli hale getirerek seyirciye aktarıyor. Çocukların severek izlediği bu film büyüklerinde oldukça ilgisini çekiyor. Çünkü en başta söylediğim gibi senaristler aslında yazdıkları senaryolar ile izleyicilere bir şeyler ablatmak istiyor ve filmi izleyen herkes farklı bir düşünce ve ana konu elde ediyor. Benim ise bu filmde en sevdiğim şey ise kesinlikle duyguların insanları nasıl etkilediğini ve  bir insan için benlik duygusunun tam oluşmuş olmasının ne kadar önemli olduğunu bu kadar eğlenceli anlatmış olması oldu. Bu filmi izlemenizi kesinlikle tavsiye ediyorum.