Manisa
16 September, 2024, Monday
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

KAFAYA ALINAN DARBELERİN BEYİNE ETKİSİ

09 March 2022, Wednesday 10:12

Kafaya alınan her darbe unutkanlık yapar mı? Biz nörologlar meslek yaşamımız boyunca bu soru ile çok sık karşılaşıyoruz. Bugün bu sorunun yanıtını kanıta dayalı son çalışmaların ışığında vermeye çalışacağım.

Tabii ki kafaya alınan her darbe unutkanlık ya da beyin hasarına yol açmaz. Ama şiddetin her türüne karşı bir birey olarak , beyin hasarı yapmayan darbelere sistematik olarak maruz kalanlarda üzüntü kaynaklı unutkanlık olabileceğini, bu ayrımı iyi yapıp, bu gibi hastaları da önemseyerek psikolojik destek almalarına yardımcı olmamız gerektiğini de vurgulamalıyım.

Kafa yaralanmalarının da olduğu kazalar sonucu şiddetli beyin hasarı ve bazen bitkisel hayat dışında, bazı kişilerde zaman içinde gelişen demans  benzeri unutkanlık ve davranış değişiklikleri gözlemliyorduk. Modern görüntüleme yöntemlerinin gelişimi ile beyin hasarına yol açan ( önceki yazılarımda da sıkça belirttiğim) anormal protein birikimi, şidddetli darbe alanlarda gösterilerek bu ilişki kanıtlandı.

Muhammed Ali’nin Hastalığı  neydi? Boks tarihinin gelmiş geçmiş en güçlü oyuncusu olarak kabul edilen Muhammed Ali’nin adını duymayan sanırım pek az kimse vardır? Kazandığı büyük zaferlerden sonra İslam dinini seçen bu efsanevi boksörün maçlarını  şimdi orta yaşlarda olanlarımızın önemli kısmı eminim izlemiştir. Ama 2016 yılında kaybettiğimiz ünlü boksör, Parkinson Hastalığı sonucu kariyerine erken veda etmek zoruda kaldı. Boksörlerde Parkinson’un, normal popülasyondan daha sık olduğu sonradan pek çok çalışma ile gösterildi.

Boksör Deliryumu: Son zamanlarda boksörlerde yalnızca Parkinson hastalığının değil, değişen derecelerde bilinç bozukluğu ve demansın (bunama) da daha fazla olduğu anlaşıldı. Böylece “Boksör Deliryumu “ kavramı da tıp literatürüne girdi.

Fenerbahçeli ünlü futbolcu Sedat: Attığı kafa golleri ile “ Altın kafa “ lakabı takılan ünlü futbolcu, otuzlu yaşların başında nadir görülen ALS ( Amiyotrofik lateral skleroz) hastalığına yakalanarak 2009 yılında hayatını kaybetti. ALS bilincin son ana dek korunduğu ve kas hareketlerimizi kontrol eden sinir hücrelerinin ölümü ile giden bir hastalıktır. Gen tedavileri ile bazı sonuçlar alınsa da, henüz kesin tedavisi yoktur.ALS  çok nadir bir hastalıktır, ancak yalnız ülkemizde değil, başka ülkelerde de futbolcularda daha fazla görüldüğü gösterildi.

Futbolcularda Demans ve Parkinson: Yine kanıta dayalı çalışmalarda, futbolcularda yalnız ALS’nin değil, bu iki hastalığın da daha çok olduğu anlaşıldı. Tüm bu sinir sistemi hastalıkları beyinde anormal bir proteinin birikmesi ile başladığı için, tekrarlayan kafa vuruşlarının olasılıkla bu birikimi başlattığı düşünülmekte.

Sporun yaşamın her alanında olduğu gibi, nörolojik hastalıklarda da hem koruyucu, hem iyileştirici rolü tartışılmaz.

 Ama çocuklarımız kafa topları yerine, şut atma tekniklerini geliştirseler daha iyi olmaz mı ?

Kazalardan belki kendimizi koruyamayız, ama sağlıklı spor yapmak bizim elimizde.

Güzel yaşamak dileği ile..

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.