Manisa
23 October, 2024, Wednesday
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

​​​​​​​Manisalı çiftçi neden şanslı?

08 August 2024, Thursday 10:56

 

Manisa denince tarih boyunca akla hep tarım geldi. Bereketli tarım… Sonrasında sanayi de hızla gelişti ve Manisa çok daha önemli bir merkez oldu.

Ancak iki handikap Manisa’nın potansiyelini tam olarak kullanabilmesini engelliyor. Bunlardan biri İzmir’in gölgesinde kalmaktan kurtulamaması, diğeri de aslında bu gölgede kalmasının nedeni olan altyapı ve şehirleşmesini bir türlü istenen noktaya getirememesi.

Tarımda başarılı olmanın politik ve sosyolojik iki önemli yolu var. Doğru tarım politikaları ve beraberinde kırsaldan kente göçü engellemek. Bu başarıldığı takdirde Manisa tarımda tek başına Hollanda kadar ihracat yapabilecek bir bölge.

Manisa’nın en büyük şansı, bereketli Gediz Havzası içinde kurulmuş olması. Manisa çiftçisinin güncel şanslarından biri ise çok değerli bir Tarım İl Müdürü’ne sahip olması.

Tarımı böylesine bilen, seven ve 7 gün 24 saat sahada olan bir tarım müdürü bulmak zor. Zaten zor olmasa, Türkiye’de tarım sektörü çok daha gelişmiş olurdu!

Manisa’da onca kurum ve kuruluş temsilcisi arasında İl Tarım Müdürü Metin Öztürk’ü çok ayrı bir yere koymak lazım. 17 ilçeyi adım adım gezen, her üreticiye dokunan; sadece iyi günde değil kötü günde de üreticinin yanında olan, derdine çare bulmak için çırpınan bir isim.

Manisa’nın tarımda, özellikle de üzüm ve zeytinde marka olması için büyük mücadele veren bir tarım il müdürü var ancak az önce işaret ettiğim yanlış tarım politikaları, ne yazık ki Manisa’daki üretimi de olumsuz etkiliyor.

Örneğin bu sene Manisa genelinde domates üreticisi neden kan ağlıyor? Çünkü tarımda bir planlama, programlama yok. Geçtiğimiz günlerde ziraat odaları başkanlarının domatesle ilgili açıklamasında bir başkan durumu gayet basit şekilde anlatmıştı: “Bir sene domates para edince, seneye herkes domates ekiyor”. Sonuç ortada; arz talep dengesi bozuluyor, fazla üretim çiftçiyi perişan ediyor.

Peki hangi ürüne ne kadar ihtiyaç olduğu, bu ürünün hangi yıl hangi bölgede ne kadar üretilmesi gerektiğine yönelik bir karar ve uygulama mekanizması yok mu? Maalesef yok gibi görünüyor.

Bir kentte tarımın gelişmesi bir tarım müdürünün kişisel çabalarıyla bir yere kadar ilerleyebilir. Ancak genel politikalar yanlış olunca, Manisa gibi bir bölgede mısır, tütün, kavun gibi ürünlerde üretim düşüşü olurken, domateste olduğu gibi plansız bir artışta ürünler çöpe gidiyor.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.