PEKİ, YA KORONA SONRASI?
20 May 2022, Friday 14:30Kapalı ortamlarda kişisel koruyucu önlemleri almayı sürdürmeliyiz. Zira “ Kronik hastalığı olanlarda enfeksiyon daha ağır geçer" algısına karşın, ezber bozan biçimde gençlerde daha ağır geçtiğine ve hastalık sonrası etkilenmelerin daha fazla görüldüğüne tanık olmaktayız. Nedeni kronik hastaların belki aşılara daha fazla özen göstermesi, gençlerde biraz vurdumduymazlık ya da virüsün kural tanımaması olabilir.
Aşılar öldürücü etkiyi azalttı, ama : Her ne kadar hastalıktan ölümler aşılar ile azalsa da, hastalık sonrası bütün organ ve dokularda hasar kalabiliyor. Yanı sıra uzun süreli unutkanlık, dikkat dağınıklığı, yorgunluk, uykusuzluk, başağrıları gibi yaşam kalitesini oldukça bozan etkiler de çok fazla.
Covid 19 damar hastalığı olarak yeniden tanımlandı: İki yıldır solunum sistemi hastalığı olarak kabul ettiğimiz hastalığın, mikro tıkaçlar yolu ile farklı organ ve sistemleri etkilemesi nedeni ile damar hastalığı olarak tanımlanması tartışma konusu idi. Tedavide bu yönde verilen ilaçların iyileşmeye katkısı da teoriyi destekliyordu. Farklı branşlarda yapılan geniş çaplı araştırmalar sonucu hastalığın bu şekilde tanımlanması yönünde nerede ise bir görüş birliği oldu.
Beyin sisi çok fazla: Özellikle genç hastalarda hastalığı nasıl geçirdiklerinden bağımsız olarak, günlük yaşam aktivitelerini, iş performanslarını etkileyen “ Beyin sisi “ dediğimiz unutkanlığı çok sık görmekteyiz. Virüsün yapısının Azheimer hastalığını başlatan proteinle benzeştiğini yazmıştım. Gelecekte Alzheimer hastalığının ne kadar artacağı kocaman bir soru işareti.
Yine beyin sisinden yola çıkılarak yapılan bir çalışmada, enfeksiyonu geçirenlerde zeka puanlarında düşüş olduğu gösterildi, bunun kalıcı olmadığını umut edelim.
Geçmeyen yorgunluk : Uzun süreli yorgunluk farkında olmadan geçirilmiş hastalığın sonuçları olabilir. Hem beden ,hem de zihin yorgunluğu hastalığı geçirenlerin peşini uzun süre bırakmıyor.
Virüsün etkilemediği organ yok : Yakın zamanda virüsün yol açtığı ve tedaviye dirençli özel bir sarılık çeşidi tanımlandı. Kalp ve solunum sisteminin oldukça fazla etkilendiğini de biliyoruz. Koku yolları beynin uzantısı olduğundan virüs beyni çok seviyor, nörolojik hastalıkları arttırdığı binlerce çalışma ile kanıtlandı. İtalya’da yapılan bir çalışmada yoğun bakımda yatan hastalarda yüzde 70 oranında beyin damar hastalığı görüldü.
Nöroloji uzmanları olarak pandemi ile birlikte görece daha genç yaşlarda geçirilen inmelere tanık oluyoruz, bunu virüsle ilişkilendirmek hiç de yanlış olmaz.
Covid 19 ağzımızın tadını da bozuyor: Tad ve koku duyusunun kaybı, hastalığı geçirenlerde çok fazla. Büyük oranda geçici, ama ne kadar süreceği konusunda bir tahmin yürütmek zor.
Peki ya korona sonrası? Gelecekte bizi nelerin beklediğini tam olarak bilmiyoruz. Eğer hastalığı geçirdiysek, sağlıklı yaşamaya, yani kaliteli uyku, düzenli beslenme ve fiziksel aktiviyete, stresten uzak durmaya gayret edersek hastalık sonrası gelişebilecek olumsuz durumlardan korunabiliriz.
Normalleşmeye hepimizin ihtiyacı var. Ancak sağlıklı ve güzel yaşamak için önlemlerimizi ihmal etmeyelim, varsa eksik aşılarımızı tamamlayalım, güzel bir haftasonu dileği ile…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.